Maide Suresi 51. ve 57. ayetlerde geçen "Yahudi ve hıristyanları dost edinmeyin" ifadelerini siyasetçilerin kurduğu ilişkiler için nasıl alıgılamalıyız?

Maide Suresi 51. ve 57. ayetlerde geçen
‘Yahudi ve hıristyanları dost edinmeyin’ ayetine dayanarak başbakan vb. kişiler kafir olarak nitelen kişiler ile dostluğu nasıl alıgılamlıyız. . ?
İlgili ayetlerde” Yahudileri ve Hıristiyanları VELİ edinmeyin ... ”buyruluyor. (Maide 51, 57) Bu ayetlerde geçen Evliya sözcüğü Veli kelimesinin çoğuludur.

Veli edinmemek dost edinmemek anlamını taşıyorsa da bu ayetlerdeki mânası:”Onları yönetici edinmemek ve adımıza siyasi ve ekonomik kararlar alacak şekilde yetkilendirmemek”tir. Onları Türkçemizde k, anlamıyla dost edinebiliriz. Mesela bir Müslüman olarak Yahudi veya Hıristiyan olan eşimizi sevebilir, onlardan olan babamıza saygı duyabilir ve gayr-ı müslim dayımızla ortaklık yapabiliriz. Ama açıklanan Kur’ânî anlamıyla veli edinemeyiz.

Başbakanı kâfirlikle suçlayanlar bilgi ve bilinç özürlüsüdür. Onlar Türkiye’yi Şerîat Devleti mi sanıyorlar?Onların mantığıyla değerlendirme yaparsak Türkiye gibi laik bir devlette ve seküler bir anayasa altında yaşayanları da kâfir olarak nitelememiz gerekir. Bir diğer anlatımla onları da kâfir görmemiz gerekir. Ancak burada şu hakikati de dile getirmeliyiz: Yöneticilerimiz ve Cemaat önderlerimiz özgür iradeleriyle örneğin Amerika gibi bir devletin bağımlısı olmamalı; onların politikalarını izlememelidirler.