Müslüman bir istihbaratçının görev itibari ile diğer dinlere mensup bir kişi gibi yaşaması caiz mi?

Müslüman bir istihbaratçının görev itibari ile diğer dinlere mensup bir kişi gibi yaşaması caiz mi?
Müslüman bir istihbaratçının görev itibari ile diğer dinlere mensup bir kişi gibi yaşaması caiz mi?
. Sorunuzun cevabı bazı ayrıntıları incelemeyi gerekli kılmaktadır. Ancak ben sorunuza "İslâmi Kimliğimizi Korumak" isimli kitabımın 173. sayfasından bilgi aktarımı ile cevap vereceğim:

Haz Ömer döneminde casusluk ve istihbarat hizmetleri iyi teşkilatlandırılmıştı. Bunun için bir kısmı İslâmiyeti kabul etmiş Irak ve Suriye Arapları arasında kolayca vasıtalar bulunmuştu. Bunlar bu topraklarda asırlarca yaşadığından hiç bir şey onların bilgileri dışında cereyan edemezdi. Müslüman olduklarını ifşa etmemelerine izin verilmişti. Dış görünüşlerinde Zerdüşt veya Hıristiyanlara benzediklerinden istedikleri vakit düşman kuvvetleri arasına karışıp arzu ettikleri malumatı elde edebilmişlerdi. Yermük, Kadisiye ve Tikrit muharabelerinde bu casuslar çok kıymetli hizmetler ifa etmişlerdi.